Randevu:0555 977 12 14 
Fizik Tedavi ve Klinik Nörofizyoloji Uzmanı

Manyetik Stimulasyon

Felç nedir?

Beyin felci (inme) vücudun bir yarısının hareket yeteneğinin tümünü ya da bir kısmını kaybetmesidir. Beyin felci, tıptaki adıyla hemipleji beyni besleyen damarların tıkanması ya da kanamasına bağlı olarak beyinde hareketi başlatan sinir hücrelerinin zarar görmesi sonucu ortaya çıkar. Hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara , stres kalp hastalıkları, kilo, diyabet gibi faktörler bunu kolaylaştırmaktadır. He ne sebeple olursa olsun hastanın beyninde sinir hücreleri ölürse etkilenen beyin yarımküresinin karşı tarafında felç ortaya çıkar. Beyin hasarının yeri ve büyüklüğü ortaya çıkacak fonksiyon kayıplarının en önemli belirleyicisidir. Felç hafif bir hareket kusurundan vücudun bir yarısının hareketlerini tamamen kaybetmesine kadar değişen derecelerde ortaya çıkabilir. Yine bu tip hastalarda beynin sol yarısı etkilenmişse felce ek olarak konuşma ve anlama bozuklukluları da ortaya çıkacaktır. Beyincik yada beyin sapı etkilenirse denge ve koordinasyon bozuklukları da görülebilir.

Felç ilk geliştikten sonra bir süre o vücut yarımında hiçbir hareket gözlenmez. Buna flask evre denir ve bu süre ne kadar kısa ise iyileşme şansı o kadar yüksektir. Hastalar bu dönemi genelde yoğun bakımda yada nöroloji servislerinde tedavi altında geçirirler. Hayati tehlike içeren bölüm atlatıldıktan sonra yavaş yavaş hareketler ortaya çıkmaya başlar. Hareketlerin ortaya çıkışı genelde ilk olarak bacak ve ayakta başlar. Kalçadan ayak bileğine doğru hareketler gelişir. Kol ve elde hareket hemen daima ayaktan sonra başlar. Önce kol sonra el parmaklarında hareket çıkar. Beyin hasarının derecesi ne kadar fazla ise o kadar az hareket geri döner. İyileşme döneminde beyin plastisitesi önemlidir. Yani beyinde hasarlanan bir hücrenin görevini yakınındaki diğer hücreler belli bir dereceye kadar yapabilmektedir. Bu sayede felçte bir dereceye kadar iyileşme olabilmektedir. Felcin akut dönemi atlatıldıktan sonra kronik evreye girilir ve bu dönemde rehabilitasyon son derece önemlidir.

Felçli hastanın tedavisi nasıl yapılmalıdır?

Felçli hastanın rehabilitasyonu hasta daha hastanede yatarken başlamalı, daha sonra bir fizik tedavi kliniğinde devam ettirilmelidir. Evden çıkamayan hastalarda ise eve fizyoterapist gelerek tedavisi devam etmelidir. Bu hastaların rehabilitasyonunda temel olarak fizik tedavi yöntemleri, güçlendirme egzersizleri, germe egzersizleri, nörofizyolojik egzersizler kullanılmaktadır. Yine bu hastalarda suda yapılan hidroterapi uygulamaları kullanılmaktadır. Ayrıca robotik tedaviler de son yıllarda daha fazla oranda kullanılmaya başlanmıştır. Felçli hastanın rehabilitasyonu aralıklarla da olsa ömür boyun devam etmelidir. Çünkü felçli hasta kısmen iyileştikten sonra egzersizlerini bırakırsa fonksiyonları ilerleyen yaş ile yavaşça kötüleşir. Yılda otuz seanslık bir tedavi genelde hastanın kötüleşmesini önler.

Felç tedavisinde yeni yöntemler var mıdır?

Son yıllarda transkraniyel manyetik stimulasyon (TMS) felç tedavilerinde kullanılmaya başlanmış olup araştırmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bu tedavi beynin bir bölümünü manyetik alan ile dışarıdan ağrısız bir şekilde uyarma esasına dayanır. Bu yöntem ile beynin istenen bölümlerinin aktivitesi artırılmakta ve zarar görmüş sinir hücrelerinin uyarılabilirliği artırılarak istemli hareketin ortaya çıkışı kolaylaştırılmaktadır. Bu sayede hasta, özellikle eli ve koluyla daha önce yapamadığı hareketleri daha rahat yapmaya başlamakta veya daha önce hiç yapamadığı yada kısmen yapabildiği hareketleri de yapabilir hale gelebilmektedir. Henüz rutin bir tedavi olmasa da yan etkisi çok az, ağrısız ve göreceli kısa bir tedavi olan TMS felçli hastalar için umut vaat eden yeni bir tedavi yöntemi olmuştur.

Felçli hastaların asıl tedavisi rehabilitasyon olsa da TMS gibi yeni tedavi yöntemleri geleneksel rehabilitasyon tedavisinin etkinliğini artırarak iyileşmelerine büyük katkı sağlamaktadır.

Felce Bağlı Konuşma Bozuklukları-Afazi

Tek taraflı felçler (inme, hemipleji) beyni besleyen atardamarların tıkanması veya kanaması sonucu o bölgedeki beyin hücrelerinin zarar görmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu durumda hasar gören beynin karşı vücut yarısında felç görülür. Bu felcin derecesi genellikle beyindeki zarar gören bölümün büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Beynin sol yarısı etkilendiğinde konuşma merkezinin bu bölümde olması nedeni ile hastada sağ taraf felcine ek olarak genelde konuşma da bozulur. Bu bozulma hiçbir şey söyleyememe halinden hafif bozuk konuşmaya kadar değişen derecelerde ortaya çıkabilir. Sıklıkla hasta konuşmak istediği zaman doğru kelimeleri kullanamaz, objeleri adlandırmada zorluk yaşar. Afazi olarak adlandırılan bu durum felç dolayısıyla zaten sağ tarafını düzgün kullanamayan hastada birde istediklerini sözle ifade edememeye yol açtığından psikolojik sorunlara sebep olabilmektedir. Felcin iyileşme döneminde etkilenen tarafta hareketler yavaş yavaş ortaya çıkarken konuşmada yavaş yavaş düzelmeye başlar. Hafif vakalar da genelde tam düzelme olur ama orta ve ağır vakalarda konuşma bozukluğu az yada çok kalabilir.

 konusmabozuk

Yıllardır bu gibi hastaların tedavisi için konuşma terapisi uygulanmaktadır Bu iş için eğitim almış tıbbi personel tarafından gerçekleştirilen konuşma terapisi ile felcin iyileşme döneminde kısmen de olsa ek bir iyileşme sağlanabilmektedir. Konuşma terapisi hasta ve uygulayan için zahmetli ve uzun seanslar yapılması gereken bir tedavi uygulamasıdır.

Son yıllarda felce bağlı konuşma bozukluklarında bu geleneksel yönteme ek olarak beyne dışarıdan müdahale etmeyi mümkün kılan transkraniyel manyetik stimulasyon (TMS) tedavisi kullanılmaktadır. Henüz rutin bir tedavi yöntemi olarak onaylanmamış olsa da bu konuda yapılmış yüzlerce çalışmada etkinliği gösterilmiştir. Felçli hastalarda konuşma terapisi ile uygulandığında sonuçlar daha da iyi olmaktadır.

TMS tedavisi uygulandığı bölgedeki beyin hücrelerinin aktivitesini artırabilmekte yada baskılayabilmektedir. Bu yöntemde beynin konuşma merkezi ağrısız ve zararsız bir şekilde uyarılabilmektedir. Bu tedavi sol beyindeki konuşma merkezinin yüksek frekansla uyarılması yada karşı tarafın düşük frekansla baskılanması şeklinde yapılmaktadır. Karşı sağlam tarafa yapılan baskılama ile hasta tarafın felç ile kaybettiği konuşma yeteneğinin geri kazanması kolaylaşmaktadır.

TMS ile afazi tedavisinde öncelikle beyni uyaran en düşük manyetik akım şiddeti belirlenir ve buna göre hastanın durumuna en uygun olan şiddette tedavi gerçekleştirilir. Genelde sağ beyin yarımının konuşma merkezine 1000-1200 uyarı verilir. Tedavi süresi hastanın durumuna göre genelde 10-30 dakika arasında değişir ve 10-15 seans kadar sürer. Yan etkisi yok son derece az ve ağrısız olan TMS tedavisi felce bağlı konuşma bozukluklarının tedavisinde umut vaat eden bir tedavi olmuştur.

TMS Tedavisi Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılmaktadır?

TMS tedavisi oldukça yeni bir tedavidir. Şu anda USA’da ilaçlara dirençli depresyon tedavisinde FDA onaylıdır ve özel sigorta kurumlarınca karşılanmaktadır. Bununla beraber yapılan yoğun araştırmalar sonucu nörolojik hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. En sık kullanıldığı hastalıklar hemipleji (inme-tek taraflı beyin felci), distoniler (yazıcı krampı, tortikollis), parkinson, kulak çınlaması (tinnutus), beyin hastalıklarında ortaya çıkan konuşma bozukluklarında (afazi), omurilik felçlerindeki (parapleji-spastik paraparezi) ağrılarda etkinliği gösterilmiş olup bilimsel olarak onaylanmıştır. Ayrıca dengesizlik ve hareket bozuklukları (ataksi), kronik ağrı, fibromiyalji ve merkezi sinir sistemini etkileyen bir çok beyin hastalığında (multpl skleroz ve dejeneratif beyin hastalıkları)  araştırmalar yoğun bir şekilde devam etmekte olup genelde olumlu sonuçlar yayınlanmaktadır .TMS tedavisinin çok yakın bir gelecekte bu hastalıklarda da kullanılması muhtemeldir.

TMS tedavisi merkezi sinir sistemini etkileyen hastalıkların tedavisine yeni bir boyut getirmiştir. Beyin hastalıkları bugüne dek büyük oranda çeşitli ilaçlarla ve geleneksel rehabilitasyon yöntemleri ile tedavi edilmeye çalışılmıştır. TMS tedavisi ile direk olarak sinir hücreleri uyarılmaktadır. Geliştirilen yeni beyin lokalizasyon (nöronavigasyon) teknikleri ve fonksiyonel MR çalışmaları ile beraber yürütülen araştırmalar TMS tedavisinin çaresiz kaldığımız bir çok beyin hastalığında  yakın gelecekte umut vadeden bir  tedavi alternatifi olduğunu göstermektedir.

tms2TMS Tanı Amaçlı Kullanılabilir mi? 

TMS bazı beyin ve omurilik hastalıklarında özellikle tanı ve takip açısında yararlı bilgiler verebilir. Omuriliğin veya beynin bir bölgesinde olan herhangi bir lezyonun sinirlerin fonksiyonlarını ne derece etkilediği, zaman içinde ne kadar kötüleştiği yada iyileştiği hakkında dolaylı yoldan çok değerli bilgiler vermektedir. Özellikle felç ile seyreden hastalıklarda çok değerli bilgiler verir.

 

tmstaniamacli

tms1TMS Tedavisinin Yan Etkileri Var Mıdır ?

TMS tedavisinin ciddi bir yan etkisi yoktur. En sık görülen yan etkiler baş ağrısı ve boyun ağrısıdır. Çok nadir olarak epilepsi (sara nöbeti) vakaları bildirilmiştir. Bu vakalarda epilepsi kalıcı değildir. Bu yan etki genellikle araştırma amaçlı yapılan çok yüksek frekanslı tedavilerde ortaya çıkmakta olup standart tedavilerde görülmez.

tms1TMS Tedavisi Sırasında Hasta ne Hisseder?

Öncelikle belirtmek gerekir ki TMS tedavisi ağrılı bir tedavi değildir. Hasta uygulama sırasında herhangi bir acı hissetmez, sadece frekansla uyumlu keskin bir ses duyar. Bu nedenle hastaya kulak tıkacı verilerek tedavi gerçekleştirilir

tmsTMS kaç seans uygulanabilir? 

TMS tedavi edilecek hastalığa göre 10 seanstan az olmamak üzere bir çok kez uygulanabilir. Hastanın tedaviye verdiği cevap ta uygulama sayısını belirlemek açısından önemlidir. Bazı hastalıklarda uygulama belli aralıklarla aylarca bile sürebilir. Seans süresi genelde 20-30 dakikadır.

 

transkraniyalmanyetikkacseans

manyetikstimulasyonTranskraniyal Manyetik Stimulasyonu (Tms,Manyetik Beyin Uyarım Tedavisi) 

Transkraniyal manyetik stimulasyon  (TMS, Türkçeleştirirsek manyetik beyin uyarım tedavisi beyindeki sinir hücrelerini (nöronlar)  dışarıdan uygulanan  manyetik alan  ile uyarmaya dayanan oldukça yeni bir tanı ve aynı zamanda tedavi  yöntemdir. Bu yöntemde insan  beyninin ilgili bölgelerine manyetik akım uygulanır. Bu işlem manyetik stimulasyon cihazı ve buna bağlı manyetik koil adı verilen özel cihazlar kullanılarak gerçekleştirilir.  Bu uygulama beyne  direk  uygulanan (pil yerleştirme) tedavilerden farklıdır. Beyin uyarımı hastanın başına temas etmeden dışarıdan uygulanmaktadır. Manyetik koil denilen cihaz hastanın başının belli bölgelerine  yaklaştırılarak dışarıdan yapılmaktadır. Manyetik beyin uyarımı hastalığa göre belirlenmiş özel frekansta manyetik akım ile gerçekleştirilir.

transkraniyalmanyetikstimulasyonuu

manyetikstimulasyonManyetik Stimulasyon

Transkraniyal manyetik stimulasyon  (TMS, Türkçeleştirirsek manyetik beyin uyarım tedavisi beyindeki sinir hücrelerini (nöronlar)  dışarıdan uygulanan  manyetik alan  ile uyarmaya dayanan oldukça yeni bir tanı ve aynı zamanda tedavi  yöntemdir. Bu yöntemde insan  beyninin ilgili bölgelerine manyetik akım uygulanır. Bu işlem manyetik stimulasyon cihazı ve buna bağlı manyetik koil adı verilen özel cihazlar kullanılarak gerçekleştirilir.  Bu uygulama beyne  direk  uygulanan (pil yerleştirme) tedavilerden farklıdır. Beyin uyarımı hastanın başına temas etmeden dışarıdan uygulanmaktadır. Manyetik koil denilen cihaz hastanın başının belli bölgelerine  yaklaştırılarak dışarıdan yapılmaktadır. Manyetik beyin uyarımı hastalığa göre belirlenmiş özel frekansta manyetik akım ile gerçekleştirilir.

manyetikstimulasyonn