Yaşlıları Bekleyen En Büyük Tehlike; Hareketsizlik

Yaşlıları Bekleyen En Büyük Tehlike; Hareketsizlik
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ortalama yaşam süresinin uzaması nedeni ile yaşlı nüfus hızla artmaktadır. Bu da beraberinde hastalıkları getirmektedir. Aslında yaşlıları bekleyen asıl büyük tehlike hastalıklar değil hareketsizliktir. Hareketsiz olan yaşlıda hastalıkların yıkıcı etkisi kat be kat fazla olarak ortaya çıkmaktadır.
Her gün düzenli egzersiz yapan bir kişide kolesterol düşer, tansiyon düşer, ateroskleroz yavaşlar, kas kitlesi artar, kemikler kuvvetlenir, kalp damarlarının tıkanmaz, dayanıklılığı artar, vücut direnci artar, daha az enfeksiyona yakalanır. Egzersizden kastedilen her gün spor salonunda yapılan egzersiz değildir. Her gün düzenli yürüyüş de bir egzersizdir. Egzersizin yaşlı insanlarda faydaları katlanarak artmaktadır. Bununla beraber yaşlılarda gerek hastalıklar gerek diğer sebepler nedeni ile hareket eğilimi azalmaktadır. Sözgelimi dizlerinde kireçlenme olan bir hastanın yürümesi zordur. Yada dengesizliği olan bir yaşlı yürümekten, egzersiz yapmaktan korkabilir. Dördüncü katta asansörsüz bir evde oturan yaşlı hasta da mecburiyetten hareketsiz kalabilir. Yaşlıların çoğunda bir çok hastalık beraber bulunur. Bu hastalıklar nedeniyle zaman zaman hastaneye yatışları olabilir. Yaşlıda hareketsizlik için daha bir çok sebep sayılabilir. Öyle yada böyle yaşlı nüfusun çoğu hastalıkların vücutlarında yaptıkları tahribatın etkisi ile bir kısmı ise yaşın getirdiği tembellikten az hareket etmektedir. Bunun en önemli tehlikesi kas kitlesinin azalmasıdır. Yaş ile kas kitlesinin doğal olarak azalması yani tıptaki adıyla sarkopeni hareketsiz bir yaşlıda çok daha fazla olmaktadır. Kas kitlesinin azalmasının temel sonucu güçsüzlüktür. Bu güçsüzlüğü genelde çoğu yaşlıda var olan diğer hastalıkların etkisiyle dengesizlik, yürüme zorluğu ve düşmeler izler. Rehabilitasyon ile uğraşan bir doktor olarak yaşlı yakınlarından duyduğumuz en sık cümle “hocam hastalanmadan önce evinde yürüyor, az çok kendi işini kendi görebiliyordu. Ama hastanede yatıp taburcu olduktan sonra bir daha ayağa kaldıramadık”. Aslında “az çok kendi işini kendi görüyordu” ifadesi hastanın yürüme kapasitesinin sınırda olduğunu göstermektedir. Böyle bir hasta hastanede sözgelimi zatürre nedeniyle 10 gün yatmış olsa zaten kas kitlesinin %10-20’sini daha kaybeder. Bu da sınırda yürüyebilen hastayı yürüyemez hale getirir. Yine yaşlı yakınlarında sık duyduğumuz başka bir cümle de “ hocam düştükten sonra evden çıkmaz oldu, artık yürümek istemiyor bütün gün TV karşısında oturuyor”. Bu sözde aslında yaşlıda diğer bir fenomen düşme korkusuna işaret etmektedir. Yaşlı hastalar özellikle birkaç kez düştükten sonra bir yerlerini kırma korkusu ile yürümekten çekinebilir, sokağa çıkmak istemeyebilirler. Halbuki bu onları düşmekten korumaz çünkü hareketsizlik nedeni ile daha da güçsüzleştiklerinden bu defa evde düşmeye başlarlar. Sık gördüğümüz daha da felaket senaryo ise düşmeye bağlı kalça kırığı neden ile opere edilen ve hastanede yatmak zorunda kalan hastanın operasyon başarılı bile olsa bir daha ayağa kaldırılamamasıdır.
Oysa yaşlanma filmini bir yere kadar geri sarmak mümkündür. Bununda tek ilacı egzersiz, yani aktif bir yaşamdır. Yaşlı hastanın diz kalça eklemi ya da bel kaynaklı kas iskelet sistemi problemleri mutlaka çözülmeli ve yürümesini engelleyecek hastalıklar için gereken tüm tedaviler yapılmalıdır. Bu hastalar ev veya klinik ortamda rehabilitasyona alınmalıdırlar. Hastalar için ideal olanı tedavilerinin fizik tedavi rehabilitasyon merkezlerinde fizyoterapistler tarafından yapılmasıdır. Rehabilitasyon merkezleri sahip olduğu olanakları ile bu tip yaşlı hastalarda son derece etkin tedavi sağlayabilmektedir. Yaşlılarda sık görülen denge problemlerine yönelik bilgisayar destekli denge rehabilitasyonu ve kuvvetlendirme egzersiz programı tedavinin temelidir. Hasta başlangıçta klinik ortamda haftada 3-4 kez rehabilitasyona alınır. Tedaviye verdiği cevaba göre tedavi araları açılır ve hasta kendine verilen ilave ev egzersiz programını da yapar. Bu hastaların bir süre sonra dengelerinin ilerlediği, kas kitlesinin arttığı, kendilerine güvenlerinin geri geldiği ve düşmelerinin bir daha tekrar etmediği görülür. Herhangi bir sebeple hastaneye yattıklarında ise rezerv kas güçleri olduğundan yatış sonrası yağa kalkma problemleri yaşamazlar.
Yurt dışında çok yaygın olan yaşlı hasta rehabilitasyonunun (geriatrik rehabilitasyon) önemi ülkemizde yeni yeni anlaşılmaktadır. Yaşlılar evin bir köşesinde oturmak yerine egzersize teşvik edilmelidir. Aksi takdirde hareketsizliğin bedelini hem kendileri hem yakınları fazlasıyla ödeyecektir.